Tedbir Nafakası Nedir?

Ben, Avukat Semiha Aslan, 20 yıldan fazla süredir boşanma davaları ve aile hukuku alanında hizmet veren bir avukat olarak İstanbul Kartal'da çalışıyorum. Bu makalede, boşanma davalarında sıkça karşılaşılan nafaka türlerinden biri olan tedbir nafakası hakkında sorularınıza ayrıntılı cevaplar bulabilirsiniz.

Tedbir Nafakasi

Tedbir nafakası, boşanma davası sürecinde hâkim tarafından verilen, tarafların yaşam standartlarını olumsuz yönde etkilenmesini engellemeyi amaçlayan geçici bir nafaka türüdür. Boşanma davası açıldığında veya eşler ayrı yaşamaya karar verdiklerinde, her iki taraf da tedbir nafakası talep edebilir.

Bıu nafaka, boşanma davasının kesinleşmesine kadar ödenir. Mahkeme, tarafların yaşam standartlarını korumak amacıyla bu nafakayı ödenmesine karar verebilir. Tedbir nafakası, boşanma kararnın kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakasına veya iştirak nafakasına dönüşebilir.

Tedbir Nafakasını Kimler Talep Edilebilir?

Tedbir nafakası, boşanma davası sırasında, velayeti kendisine verilen eş tarafından talep edilebilir. Ayrıca, 18 yaşından küçük müşterek çocuklar da bu nafakadan yararlanabilir.

Eşlerin kadın veya erkek olmaları fark etmez. Her iki taraf da yoksulluğa düşeceğinden dolayı tedbir nafakası talep edebilir.

Tedbir Nafakasının Miktarı Nasıl Belirlenir?

Tedbir nafakasının miktarı, tarafların yaşam seviyesi ve ekonomik durumlarına göre belirlenir. Hâkim, tarafların gelir düzeylerini, mal varlıklarını ve yaşam koşullarını dikkate alarak hakkaniyete uygun bir miktar nafaka takdir eder.

Tedbir Nafakası Ne Zamana Kadar Ödenir?

Tedbir nafakası, boşanma davası açıldığında başlar ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar ödenir. Boşanma kararı kesinleştikten sonra bu nafaka, yardım nafakasına veya iştirak nafakasına dönüşür.

Tedbir Nafakası Hangi Durumda Kesilir?

Tedbir nafakası, aşağıdaki durumlarda kesilebilir:

    • Boşanma davasının kesinleşmesi
    • Nafaka borçlusunun vefat etmesi
    • Tarafların birleşip tekrar evlenmesi
    • Çocukların ergin olması ve eğitim hayatının sonlanması

Tedbir Nafakası Nasıl Talep Edilir?

Tedbir nafakası talebi, boşanma davası sırasında mahkemeye başvurularak yapılabilir. Boşanma davası başlamadan önce de ayrı bir başvuru ile talep edilebilir.

Tedbir Nafakası Ödenmezse Ne Olur?

Tedbir nafakasının ödenmemesi durumunda, nafaka borçlusuna karşı icra takibi başlatılabilir. İcra ve İflas Kanunu’na göre, nafaka ödenmezse, borçlu kişi hakkında tazyik hapsi uygulanabilir. Ayrıca, nafaka miktarının artırılması veya azaltılması talep edilebilir.

Tedbir Nafakası İçin Yetkili Mahkeme

Tedbir nafakası davası, boşanma davalarıyla birlikte veya bağımsız olarak Aile Mahkemesi'nde açılabilir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde, Asliye Hukuk Mahkemesi yetkilidir.

Tedbir Nafakası Davalarında Avukat Tutmanın Önemi:

Tedbir nafakasının miktarı, eşlerin ekonomik durumlarına ve yaşam standartlarına göre belirlenir. Yargıtay, nafaka miktarının belirlenmesinde tarafların yaşam standartlarının korunmasını esas alan çeşitli kararlar almıştır. Bu sebeple, nafaka talep edilen süreçte doğru bir hesaplama ve hukuki değerlendirme büyük önem taşır. Bu makale ile tedbir nafakası hakkında temel sorulara yanıt bulduğunuzu umuyorum. Boşanma ve nafaka davalarınızda profesyonel destek almak isterseniz, Avukat Semiha Aslan olarak sizlere hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktan memnuniyet duyarım.

TEDBİR NAFAKASI İLE İLGİLİ KANUN: 4721 SAYILI  TÜRK MEDENİ KANUNU

EVLİLİK  BİRLİĞİNİN KORUNMASI:

I. Genel Olarak:

MADDE 195.- Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler.

Hâkim, eşleri yükümlülükleri konusunda uyarır; onları uzlaştırmaya çalışır ve eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını isteyebilir.

Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.

II. Eşler Birlikte Yaşarken:

MADDE 196.- Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler.

Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır.

Bu katkılar, geçmiş bir yıl ve gelecek yıllar için istenebilir.

III. Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi:

MADDE 197.- Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.

Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir.

Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.

Önlemlerin  değiştirilmesi,  tamamlanması  veya  kaldırılması  konusunda  yetkili  mahkeme,  önlem  kararını  veren mahkemedir. Ancak, her iki eşin de ikamet adresi değişmişse, yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yerinde bulunan aile mahkemesidir.

Tedbir nafakasına hükmedilmesi için tarafların gelirinin olması önemli değildir. Mahkemece şartları varsa çalışan lehine de tedbir nafakasına hükmedilebilir.

Bu Hususta  Verilen Yargıtay Kararı Aşağıda Belirtilmiştir.

T.C.YARGITAY Üçüncü Hukuk Dairesi

E. 2006 / 6179K. 2006/8417

T. 26.6.2006

NAFAKA DAVASI,YAŞAM SEVİYESİ,HAYAT SEVİYESİ,AYRI YAŞAMA,TEDBİR NAFAKASI

4721 s. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 4]

4721 s. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 186]

4721 s. TÜRK MEDENİ KANUNU [Madde 197]

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davada, ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak, davacı ( kadın ) için aylık 750 TL tedbir nafakası istenilmiştir. Mahkemece, davacı ve davalının emekli olduğu, ekonomik güçlerinin birbirine yakın olması, davacının ailesi ile birlikte oturması, yaşı göz önüne alınarak, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

TMK’nın 186/3. maddesinde; eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar, hükmü yer almıştır.

Aynı yasanın 197. maddesine göre de; ayrı yaşamı da haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteyebilecektir.

Somut olayda; davacı ( kadın ) ayrı yaşama hakkına dayalı olarak tedbir nafakası istemektedir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, davalı ( koca ), birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Zira evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gerekli bazı ortak giderler mevcuttur. Bu giderlere örnek olarak, kira parası, yakıt parası, elektrik, telefon ve su parası gibi giderler gösterilebilir, giderlere katılmada ise ölçü eşlerin “güçleri” esas alınmalıdır. Davacı ( kadın )nın geliri bulunması, emekli olması, gelirlerinin davalıyla denk olması, hatta davalının gelirinden daha fazla olsa bile, davalı ( koca )yı ortak giderlere katılma yükümlüğünden büsbütün kurtarmaz, bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Keza, davacı ( kadın )nın belirli ve sürekli bir gelirinin olması, ona, tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir.

Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.

Dosyada elde edilen delillerden; dava tarihi itibariyle davacının ev hanımı olup bir gelirinin bulunmadığı, herhangi bir kurumdan emekli olduğuna dair dosyada bir delil de bulunmadığı, davalının ise 657 TL emekli maşının olduğu anlaşılmıştır.

Davalının açtığı boşanma davası, davalının kusurlu olması nedeniyle reddedildiği, davadan sonra da taraflar bir araya gelmemiş, davalı birlikte yaşamak için herhangi bir barış girişiminde de bulunmamıştır. Taraflar uzun süredir ayrı yaşamaktadır. Dolayısıyla davacı ayrı yaşamakta haklıdır.

Mahkemece, davacı kadının ne kadar gelirinin bulunduğu tam olarak araştırılmalı, davacının sadece emekli geliri tespit edilse dahi, dava reddedilmeyip yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, TMK’nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, ayrı yaşamada haklı olan davacı  kadıniçin, az da olsa hakkaniyete uygun bir miktar nafakaya hükmolunmalıdır. Yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yazar: Boşanma Avukatı Semiha ASLAN

2 Çocuk Annesi, İStanbul Barosuna Kayıtlı, Avukatlık Mesleğine Aşık, Boşanma Alanında İhtisas Sahibi.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Bağ-Kur avukatlığından 1998 yılında emekliye ayrıldıktan sonra, kendi Avukatlık ofisimde serbest avukatlık yaparak mesleğimi aşkla icra etmeye devam ediyorum. Herkesin çalışırken zevk aldığı bir iş yapması, en iyi verimi sağlamasına neden olur  kanısındayım. Ayrıca İstanbul Barosu Başkanlığı CMK, Uygulama Merkezi ve Kadın Hakları Uygulama Merkezinde meslek içi eğitimlere katıldım. 40 yılı aşkın avukatlık deneyimine ve Boşanma Davaları alanında ihtisas sahibiyim. Bana boşanma ile iligli danışmak için dilediğiniz zaman 0555 724 03 52 nolu hattımdan ulaşabilirsiniz.

Tedbir Nafakası Hakkında 
 Daha Fazla Yardım Almak İçin Şimdi Bize Ulaşın!

 ☏ 0555 724 03 52            ☏ 0216 606 0352


Bana Konuyla İlgili Aşağıdaki Linkten Sorularınızı İletebilirsiniz

 

 

 

 


bosanma hakkinda dugme